Anahtar Parti’den tarım politikaları için Şanlıurfa çıkarması

Anahtar Parti’den tarım politikaları için Şanlıurfa çıkarması

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tarım Politikaları Başkanı Hasan Hüseyin Demiröz, Şanlıurfa’ya gelerek çiftçilerin yaşadığı tarımsal sorunlara dikkat çekti.

reklam alanı
Anahtar Parti’den tarım politikaları için Şanlıurfa çıkarması

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tarım Politikaları Başkanı Hasan Hüseyin Demiröz, Şanlıurfa’ya geldi.

Demiröz, program kapsamında Anahtar Parti Şanlıurfa İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya, Anahtar Parti Şanlıurfa İl Başkanı Metin Baydar ve beraberindeki heyet de katıldı.

Basın toplantısında tarım politikalarının bölgesel etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demiröz, Anahtar Parti Tarım Politikaları kapsamında Şanlıurfa ile birlikte bugüne kadar 105 köy ziyareti gerçekleştirdiklerini, bugün itibarıyla bu sayının 108’e ulaştığını ve sabah ile akşam saatlerinde yapılacak ziyaretlerle 109 köy ile bu süreci tamamlamış olacaklarını belirtti.

DEMİRÖZ: ÜLKENİN HER TARAFINDA BENZER SORUNLAR VAR

Türkiye genelinde tarımda benzer sorunların yaşandığını vurgulayan Demiröz, “Biz Anahtar Parti Tarım Politikaları olarak Urfa’ya kadar 105 köy ziyareti gerçekleştirdik. Bugün itibarıyla bu sayı 108’e ulaştı. İnşallah bugün sabah ve akşam üzeri yapacağımız ziyaretlerle 109 köy ile bu süreci tamamlamış olacağız. Mayıs ayından bu yana tüm bölgelerde yürüttüğümüz saha ve teşkilat çalışmalarını böylece bitirmiş olacağız. Bundan sonra ise il bazlı ziyaretlerimize odaklanarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ülkenin her tarafında benzer sorunlar var. Sadece ürünün adı, ilin adı değişiyor. Urfa’da pamuğun, mısırın, buğdayın, arpanın para etmediği gibi; Ege’de üzüm ve zeytin, Konya’da buğday ve arpa, Karadeniz’de fındık da üreticiye kazanç sağlamıyor. Bugün Türkiye genelinde, hangi ürün olursa olsun, üretici açısından kâr ettirmeyen ürünler listesiyle karşı karşıyayız” dedi.

“URFALI ÇİFTÇİ BU SIKINTININ SADECE KENDİSİNE ÖZGÜ OLDUĞUNU SANIYOR”

Urfalı çiftçilerin yaşadığı sıkıntıların kendine özgü olduğunu düşünen Demiröz, şunları kaydetti: 

“Toplamda bütün coğrafyada aynı sorunlar yaşanıyor. Biz şehirleri gezdiğimizde Urfalı çiftçi bu sıkıntının sadece kendisine özgü olduğunu sanıyor. Oysa bilinmesini isterim ki 81 ilde de benzer problemler var. Bir ürün Urfa’da para etmiyorsa, Türkiye’nin başka bir yerinde de etmiyor. İthalat vergilerinin düşürülmesi ve doları düşük tutma çabası nedeniyle, yurt dışı fiyatları daha cazip hale geliyor ve devlet politikaları yerli üreticiyle rekabet eder duruma geliyor. Amaç enflasyonu düşürmek denildi. Sonuçta üreticinin ürünü para etmedi, sanayici kâr edemiyor, perakendecinin satışları düştü. Satışlar düşünce herkes genel giderlerini ürünün üzerine bindirmeye başladı. Pazarcıyı, marketçiyi, gıda sanayicisini ve çiftçiyi dinleyerek sahadayız. Hepsinin kendi açısından haklı gerekçeleri var. İşte bu tablo, enflasyonist ortamın ta kendisidir.”

“ÜLKEDE TÜM ÜRETİCİLER ZARAR EDERKEN, TÜKETİCİ DÜNYANIN EN PAHALI GIDASINI TÜKETİYOR”

Demiröz, enflasyonu düşürme amacıyla uygulanan politikaların sahada ters sonuçlar doğurduğunu belirterek, “Düzeni bozduğunuzda ve enflasyonu kökten kontrol altına almadığınızda bugün yaşadığımız sorunlar ortaya çıkar. Ülkede tüm üreticiler zarar ederken, tüketici dünyanın en pahalı gıdasını tüketiyor. Sorun bu kadar netken artık çözüm üretmek zorundayız. Anahtar Parti olarak sosyal medyada ve yerel kanallarda çözümü anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü milletin çözüme ihtiyacı var. Çözüm netti. Birlikte üretmek. Tarlalarımızı, ahırlarımızı, meralarımızı birlikte yöneteceğiz. Girdi maliyetlerini ölçek ekonomisiyle düşüreceğiz. Bahçelerimizi, fıstık alanlarımızı birlikte yönetecek; ticareti ve satışı da birlikte yapacağız. Bunun sonucunda maliyetler düşer ve çiftçinin kârı garanti altına alınır. Yüz yıldır pancar üretimi yapıyoruz. Kimin ne kadar ekeceği, hangi fabrikanın alacağı yasayla belirlenmiştir. Pancar bir tarım ürünüdür ve Cumhuriyet’in kuruluş kodlarıyla planlanmıştır. Bugün hiçbir pancar üreticisi “ürünüm elimde kaldı” demez. Çünkü her şey kanunlarla ve Şeker Kurulu düzenlemeleriyle nizam içinde yürütülür.”dedi.

“TARIMSAL ÜRETİMDE EN MUTLU ÇİFTÇİ PANCAR ÜRETİCİSİDİR”

Pancar üretimini örnek gösteren Demiröz, bu alanda yıllardır uygulanan planlı sistemin diğer ürünlerde de hayata geçirilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: 

“Peki neden bu sistem mısırda, Antep fıstığında, patateste, domateste olmasın? Bugün hâlâ tarımsal üretimde en mutlu çiftçi pancar üreticisidir. Çünkü bir plan vardır: çiftçi girdisini alır, avansını alır, ürünü satarken mahsuplaşır. Zaten tarımsal kredilerin yüzde 80-85’i Ziraat Bankası üzerinden veriliyor. Devlet bu finansmanı sağlamak zorundadır. İki buçuk milyon çiftçiye tek tek kredi vermek yerine, bu krediler kooperatifler aracılığıyla verilirse; kooperatif girdiyi toplu alır, mahsulü satın alır. Böylece aracı kârı, stokçuluk, sahte gübre ve yem gibi sorunlar ortadan kalkar. Anahtar Parti iktidarında, çiftçiye verilen krediler kooperatifler üzerinden yönetilecek ve pancar benzeri bir tarım ekonomisi kurulacaktır. Çiftçi, besici, arıcı, balıkçı ve meyve üreticisi makul bir kâr elde edecektir. Makul kâr, çiftçinin mesleğini çocuklarına miras bırakabileceği kardır.”

“ÜRETİCİYE 30 LİRAYA ALINAN ÜRÜN, PAZARDA 100 LİRAYA SATILIYOR”

Üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkına da değinen Demiröz, serada 30 liraya alınan ürünün pazarda 100 liraya satıldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: 

“Bu sağlandığında köyler terk edilmez, sosyoloji bozulmaz. İnsan kendi toprağında kazanır. Bugün göçün nedeni gelirsizliktir. Köyde 20 bin lirayla geçinebilen bir aile, Urfa merkezde 60 bin lirayla bile geçinemiyor. Büyük şehirlerde bu rakamlar daha da artıyor. Sonuçta asgari ücretle çalışan, geçinemeyen aileler ve mutsuz çocuklar ortaya çıkıyor. Urfa’nın toprakları son derece kıymetlidir. Harran ve Mezopotamya havzası dünyada verimlilik açısından rakipsizdir. Buna rağmen mutsuzsak, tarımın ekosistemini ve ticaretini yanlış kuruyoruz demektir. Üretebiliyoruz ama üreten zarar ediyor, tüketen pahalıya yiyor. Sebep, bozulan ticari dengedir. Bugün seralarda üreticiye 30 liraya alınan ürün, pazarda 100 liraya satılıyor. Bu farkın bir kısmı üreticide, bir kısmı tüketicide kalsa hem üretim artar hem fiyat düşer. Ülke daha fazla üretir, hazine daha fazla vergi toplar.”

“BU MİLLET EKİP BİÇİP KAZANMAK İSTİYOR”

Konuşmasının sonunda üretimin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Demiröz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Üretim kısıldıkça vergiler artıyor, dolaylı vergiler yükseliyor. Bu sürdürülebilir değildir. İnsanlar üretmek yerine “faize koysaydın daha çok kazanırdın” noktasına geliyor. Bu anlayış bizi üretimden koparıyor. Sonuçta sanayi duruyor, işten çıkarmalar artıyor, herkes birbirinin müşterisini kaybediyor. Bu millet sosyal yardım istemiyor. Bu millet ekip biçip kazanmak istiyor. Sanayici üretmek, tüketici makul fiyata alışveriş yapmak istiyor. Üretimi teşvik etmeyen, ithalatı kesmeyen her politika işsizliği artırır.”

 

Anahtar Parti’den tarım politikaları için Şanlıurfa çıkarması

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.